Görevini kötüye kullanarak, TOKİ arazisinin amacı dışında kullanılmasından birinci derece sorumluluğu bulunan Ali Yalçın, konfederasyon ve sendikadaki görevinden el çektirilmelidir. 

Paraf Yapı Kooperatifleri, kamudan aldıkları araziler bir avuç sendikacının rant aracına dönüşmüştür. Bu nedenle arazi satışlarının iptal edilmesi, bu kooperatiflere yeni arazi satılmaması ve araziler üzerinde amacı dışında inşaatı devam eden başta Kuşadası Marin Panorama Konakları olmak üzere inşaatların ivedilikle durdurulması kamu yararı adına gereklidir.

Ali Yalçın’ın oğlunun Paraf Ankara Yapı Kooperatifinin kurucusu olduğunu 24.06.2024 tarihli haberimizi yalanlayamadıkları gibi basını susturmak ve yazara gözdağı vermek amacıyla güya haber ajanslarına ihbarname göndermişlerdi. Şimdi de Ali Yalçın’ın oğlu mülkleri satıyor. Adama demezler mi, siz kimin malını, kimden alıp kime satıyorsunuz? Artık, bu talana bir dur deme zamanı geldi. Milletin 3,5 milyon işsiz genci, kapı kapı dolaşarak iş ararken, gecesini gündüzüne katarak KPSS’ye çalışarak aldığı yüksek puanlara rağmen atama sırası beklerken, birileri de tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan hazine arazileri üzerinden zenginliklerin zenginlik katıyor. Yok böyle bir dünya

Çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir bir Türkiye bırakmak için hazine arazilerinin korunmasına Sayın Cumhurbaşkanımızın çok büyük önem verdiği hepimizce bilinmektedir.

Bir emlak satış sitesinde 5 Kasım 2024 tarihinde Aydın İli Kuşadası İlçesi Değirmendere Mahallesindeki bir dairenin (satılık kooperatif) 3.999.000 TL’den, yine 10 Kasım 2024 tarihinde de Ankara İli, Çankaya İlçesi, Keklik Pınarı Mahallesindeki bir dairenin de (satılık daire) 4.599.000 TL’den Ali Yalçın’ın oğlu Yuşa Yalçın tarafından satışa çıkarıldığı görülüyor. Her iki ilanda da dairelerin PARAF Grup adına Yuşa Yalçın tarafından satışa çıkarılmış olduğu görülüyor. Her iki mülkünde kooperatif hisseli tapu statüsünde olduğu ilanda belirtilmekte.

Bugüne kadar, Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Bayındır Memur-Sen bünyesinde ya da onunla ilintili olarak kurulan PARAF Yapı kooperatifinin Kuşadası villalarıyla ilgili iddialar karşısında susan Ali Yalçın adeta başını kuma gömmüştü. Oğlu Yuşa Yalçın’ın PARAF Ankara Kurucusu olduğuna ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi yayınlandığında da Ali Yalçın yine başını kuma gömmeye devam etmişti.

Ali Yalçın’ın Genel Başkanı olduğu Memur-Sen ile ilintili Paraf Konut Yapı Kooperatifinin Kuşadası’nda aldığı muhteşem deniz ve adalar manzaralı devasa TOKİ arazisine amacı dışında lüks villa yaptırdıkları 24.09.2024 tarihinde yayımlanan “Memur-Sen’den Kuşadası’nda Cennet Gibi Konutlar” başlıklı haberle kamuoyunda gündem oldu. 

Ali Yalçın ve avenesi Kuşadası’nda TOKİ arazisinde sendikacıların lüks villaları haberini ilk başlarında “yok böyle bir şey” diyerek inkâr politikası güttüler. Bu politika sürdürebilir olmayınca, “Ege bölgesinde çalışan memurların bir araya gelerek bir kooperatif kurdular.  Birikimleriyle bir arsa aldılar ve şimdi de üzerine bina yapıyorlar. Bunda yadırganacak ne var ki?” diyerek olayı masumiyete büründürdüler. Olayın hiç de masum olmadığı ortaya çıkınca, bu seferde villaların Ali Yalçın ve Memur-Sen ile ilgisinin olmadığı yönünde bir algı oluşturmaya çalıştılar.

Olayın iç yüzüne bakılınca öyle basite indirgenecek bir iş olmadığı görülecektir. Bu arazi sıradan bir arazi değil. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan ve dar gelirli vatandaşlarımızın bir ev sahibi olmalarının hayalini kurdukları TOKİ’ye ait bir arazidir. Arazi küçük bir arazi değil, devasa bir arazidir. Arazinin bulunduğu lokasyon standart bir lokasyon değil. Eşsiz deniz ve adalar manzarasıyla muhteşem bir lokasyondadır.

Böylesi emsalsiz özellikleri bulunan ve 86 milyonun hakkı olan bir kamu arazisini Ali Yalçın’ın bilgisi, iradesi ve tasarrufu olmadan alınabileceğine acaba kaçımız inanır? Bu işin içinde, merkezinde ve göbeğinde Ali Yalçın’ın olduğunun herkes farkında.

Ali Yalçın! Bir milyon Memur-Sen ailesi içerisinden kaç tane memur bu kooperatifler üzerinden ilk evini aldı? Siz ve oğlunuz, Soner Can Tufanoğlu ve kardeşleri ve sendika üst yöneticileri ise bu kooperatifler üzerinden kaçıncı evlerini aldılar?

Sendikada kendisini daha zor günlerin beklediğini bilen Ali Yalçın, bu sorular karşısında da kamuoyu önünde sessiz kalmaya devam edecek misiniz? Ali Yalçın, kendi çıkar ve menfaatine aparat ettiğin sendikanın kimliğinden çık. Ondan sonra emlakçılık mı, müteahhitlik mi ne yapacaksan yap. Yeter ki bu işleri sendika kimliğinin altında yapma veya yaptırma.

Şimdi kamuoyu ister istemez merak ediyor: Bugüne kadar başını kuma gömen bir Ali Yalçın profiliyle karşılaştık. Ne oldu da birden PARAF’taki mülkler internet siteleri üzerinden al acele satışa çıkarıldı.

Bu satışların, MEMUR-SEN’e kayyum atanacağı iddialarıyla bir ilgisi var mı? Ya da bu satışları, HAK-İŞ’de gündeme gelen yolsuzluk iddiaları mı tetikledi.

Her ne kadar Genel Başkan olduğu için Ali Yalçın iddiaların merkezine otursa da onun bu konuda yalnız olmadığını; sendika içindeki yakın çalışma arkadaşlarından oluşan bir ekiple birlikte hareket ettiğini görmezden gelemeyiz.

Dar gelirli memurlar için sosyal konut yapılacağı vaadi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığına taahhütte bulunulması suretiyle başlatılan çalışma üzüntü verici bir şekilde rant villalarına dönüştü. Bununla da yetinilmedi; eş, dost, arkadaş, yenge, kardeş, özel kalem müdürü, oğul, üst düzey bürokratları kapsayan bir yapıya dönüştü.

Bugün şık olan: Yasal olmakla birlikte! Helal ve ahlaki olduğu tartışılan bu villaların MEMUR-SEN’e irad kaydedilerek tüm mal varlıklarının konfederasyona aktarılmasıdır. Bundan farklı bir tavır, kamuoyunu tatmin etmeyeceği gibi yangından mal kaçırma şeklinde anlaşılabilecektir. 

Aksi takdirde kooperatif adının masumiyetinin altında, seksen altı milyonun hakkı olan hazine arazilerine çöreklenerek bu arazileri amacı dışında kullanarak zenginliklerine zenginlik katan bir avuç rantiyeci sendikacı ve kooperatif yöneticileri hakkında Devlet Büyüklerimiz ve Yargı gereğini yapacaktır.

Görevini kötüye kullanarak, TOKİ arazisinin amacı dışında kullanılmasından birinci derece sorumluluğu bulunan Ali Yalçın, konfederasyon ve sendikadaki görevinden el çektirilmelidir. 

Üyelerinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş olan Paraf, Paraf 2, Paraf İzmir ve Paraf Ankara Konut Yapı Kooperatifleri, faaliyet alanlarının dışına çıkarak kamudan aldıkları araziler, bir avuç sendikacının rant aracına dönüşmüştür. Bu nedenle kooperatif masumiyeti altında alınan arazilerin satışlarının iptal edilmesi, bu kooperatiflere yeni bir arazi satılmaması ve araziler üzerinde amacı dışında inşaatı devam eden başta Kuşadası Marin Panorama Konakları olmak üzere inşaatların ivedilikle durdurulması kamu yararı adına gereklidir. 

                                                                                                                   

Yıldırım DEMİRCİ